"About" kelimesinin en bilinen karşılığı "hakkında" dır; fakat bunun yanı sıra "dair", "ilişkin" anlamları da bulunmaktadır. Bu kelimenin bir diğer karşılığı da "yaklaşık" tır.
Aşağıda "about" ile yapılmış cümlelerle bu kelimenin kullanım şekillerini görebilirsiniz:
He often tells jokes about dumb blonds. --> O, sık sık aptal sarışınlar hakkında şakalar yapar.
She has anxiety about the future. --> Onun geleceğe dair korkuları var.
What's that book about? --> Bu kitap ne hakkında?
The movie is about the American civil war. --> Bu film Amerikan iç savaşı üzerine.
We have a discussion about love. --> Biz aşk üzerine tartışıyoruz.
She has a phobia about spiders. --> Onun örümcek fobisi var.
I am happy about my decision. --> Kararıma dair mutluyum.
He was still unsure about what he should do. --> O, ne yapması gerektiği konusunda hâlâ emin değil. (O, ne yapması gerektiği konusunda belirsizliğini koruyor)
We are now certain about our decision to move. --> Bizim taşınma konusundaki kararımız kesin.
I don't care about your opinion! --> Senin fikrinle ilgilenmiyorum. (Senin fikrin beni ilgilenmiyor)
She always dreams about winning the lottery. --> O, daima piyangoda kazanma düşü kuruyor.
He taught us all about biology. --> O, bize biyoloji hakkında her şeyi öğretti.
It's all about having fun. --> Hepsi eğlenceye dair.
I can't do anything about it. --> Bu konuda bir şey yapamam.
There's nothing we can do about it. --> Onunla ilgili yapabileceğimiz bir şey yok.
What exactly didn't you like about the play? --> Partiye dair tam olarak hoşuna gitmeyen neydi?
There is a deep sadness about him. --> Ona ilişkin derin bir acı var.
There's something strange about him. --> Ona dair garip bir şey var. (Onda garip bir şey var)
Could you make me some coffee too, while you're about it? --> Onun üzerindeyken, bana da biraz kahve yapar mısın? (Hazır ordayken, bana da biraz kahve getirir misin)
How shall go about solving this problem? --> Bu soruna nasıl (bir) yaklaşım getireceğiz?
How about a cup of tea? --> Bir fincan çay nasıl olur? (Bir fincan çaya ne dersin)
He's about 1.90 m. tall. --> O, yaklaşık 1.90 m. Boyunda.
I gave the report about two months ago. --> Raporu yaklaşık iki ay önce verdim.
Selma must be about somewhere. --> Selma buralarda bir yerde olmalı.
Ayşe was about to leave, when Tamer arrived. --> Tamer geldiğinde Ayşe gitmek üzereydi.
We're just about to have diner. --> Biz de tam akşam yemeğine oturmak üzereydik.
ne nerede | online deneme sınavı | deyimler sözlüğü | altın siteler | fitness ankara | komik videolar | yabancı dizi rehberi
yarış atı | ankara dans kursu | ingilizce tercümesi | tenis türkiye | üniversite hazırlık kursu | online öğretmenler | bilmek istiyorum
otel reklam | internet adresleri | sevgi kelimeleri | mutluluğun resmi | hangisidir | ne demek | tenis kursu ankara
hesaplı alışveriş | gidilmesi gereken yerler | mobilya imalatçıları | kahvaltı mekanları | alışveriş hayatı | telefon taksi | şeyin şeyleri
görülmesi gereken yerler | telefon uygulaması | anlamı nedir | eğitim klipleri | müzik listeleri | alışveriş center | bugün doğanlar
üniversite itirafları | online müzik dinle |
2008-2014 © BCBS Teknoloji - nerededir.com